Share This Article
Dr. Hüseyin Oylupınar
Akademik Danışman, Doğu ve Orta Avrupa Çalışmaları, Dış Politika Enstitüsü
Araştırmacı, Rusya ve Avrasya Çalışmaları Enstitüsü, Uppsala Üniversitesi
@oylupinar
Putin 300.000 yedek askerin silah altına alınmasını öngören bir kararnameyi imzaladı. Nedenleri, savaşın gidişatına etkisi, savaşın şiddetinin artıp, daha başka ülkelere yayılıp yayılmayacağına dair sorular sormakta. Bu sorularla ilgili bazı cevaplar sunmak isterim.
Genel görüntü itibari ile Rus ordusunun Ukrayna’nın kuzeyinde işgal ettiği bölgelerden çekilmesinden sonra Ukrayna’nın doğusunda bulunan cephelere yoğunlaşarak büyük bir ateş gücü ile ilerleme kaydetti. Ancak Rus ordusu Temmuz ayının başında bir “operasyonel ara” ilan etti. Bundan sonra aranın sona erdiğine dair hiç bir açıklama yapılmadı ve Rus ordusunun toprak kazanımı ve hücum gücünde büyük bir düşüş gözlenmeye başlandı. Temmuz ayı sonrası dönemde çatışmalar devam etti ancak Rus toprak kazanımları çok düşük seviyede kaldı.
Değişik kaynaklardan gelen değerlendirmelere göre Temmuz ayına kadar Rus ordusunun yüksek sayıdaki kayıpları nedeniyle çok sayıda tabur fiilen iş göremez hale geldi. Rus yönetimi bu eksilen sayılar yeni kontratlı askerler ve depolardaki eski askeri teçhizat ile doldurmaya çalıştı.
Temmuz ayına kadar olan dönem içinde 3 dalga halinde taze Rus güçleri Ukrayna’da savaşa sürülmüş halde idi. Buna rağmen Rus ordusunun ölü, yaralı, kayıp, retçi ve kaçak sayısının Ağustos ayında kritik seviyeye ulaşıp 2500 km’ye ulaşan cephe hattını tutmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktaydı.
Bu sebeple “operasyonel ara” döneminde Rusya aktif kampanya ile kontratlı asker alımları çabalarını arttırdı. Bu çerçevede gönüllü olanlar ile maaşı 400 ile 2100 ABD doları arasında değişen 3 ve 6 ay süreli, istenir ise uzatılabilecek kontratlar imzalandı. Görev ayrıcalıklarına sahip olacakları, cephede aktif görev almayacakları, cephe gerisinde güvenlik hizmeti görecekleri sözleri verildi. Bazı 3 aylık sözleşme imzalayanlara sözleşme süresinin tamamının bir test dönemi olduğu, eğer şartlardan memnun olmazlar ise sözleşmeyi istedikleri an iptal edebilecekleri ve evlerine geri dönebilecekleri söylendi.
Yine bu kampanya ofislerinde yeni askerlere bakımlarının, beslenmelerinin en üst düzeyde olacağı, kullanacakları teçhizatın en kaliteli ve modern olanlardan verileceği çatışmada ölürler ise ailelerine tazminat ödeneceği anlatıldı. Cephe gerisinde , önemsiz ve risksiz görevler görürken, aktif çarpışmalara katılmadan, normal şartlarda sivil hayatta kazanamayacakları bir maaş almak özellikle düşük gelirli ve işsizliliğin yüksek olduğu Rusya bölgelerinden insanlar için ikna edici olmuştur.
Bu kontrat esasında cepheye sürülen Rus asker sayısını bilmiyoruz. Ancak esir düşen Rus ordusu askerleri arasında bu yaz döneminde gelenlere baktığımızda dikkate değer sayıda kontratlı askeri görebiliyoruz. Aynı zamanda not etmek gerekir ki Rus işgalinin başladığı 24 Şubat’tan itibaren zorunlu askerlik yapanlar da savaşa sürülmüşlerdir (Rusya’da zorunlu askerlik süresi 1 yıldır). Bunlar arasından savaş sırasında yükümlülük süresini tamamlayıp evlerine dönenlerin yeri 1 Nisan ile 15 Temmuz’a denk gelen asker alma dönemi ve bunu takip etmesi gereken 1-2 aylık talim süreleri nedeniyle doldurulamamıştır (bu dönemde 134,500 yeni askeri yükümlülük altına almıştır. Ağustos ayı sonunda bir sonraki asker alım dönemi için sayı 137,000’ e çıkarılmıştır).
Kontratlı askerlere verilen sözlerin aksine karşılaştıkları gerçeklik tamamen farklı olmuştur. Kontratlı askerler bir kaç günden bir haftaya kadar hazırlık ve talim üzerine aktif savaş hattına yollandılar. Bu kontratlı askerlerden bazıları ilk anda, bazıları da cephe ön hattı zayıfladıkça peyderpey sıcak çatışma hatlarına yerleştirilmişlerdir. Ukrayna ordusuna esir düşen veya silah bırakarak teslim olanların anlatılarından cepheye sürülüş ve Rus pozisyonlarının ilk bombalanması anında kontratlı askerlerin kandırıldıklarını anlamaları, verilen sözlerin tutulmadığını görmeleri üzerine büyük sayılarda cepheyi terk etmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır. Yine bu kaynaklara göre bu kontratlı askerlere sözleşmelerini iptal etme hakkı verilmediği, oyalanarak bekletildikleri, ihanet suçları ile yargılanma veya infaz edilme tehditlerine maruz kaldıkları anlaşılmaktadır.
Yine bu şartlar altında savaşma niyeti olmayan askerlerin zorla siperlerde tutulduğu, tüm bunlar olur iken subaylarının ya cephe gerisinde güvenli yerlerde saklanıp, cepheyi idare etmedikleri veya kırıma uğrayıp yerlerinin doldurulmadığını görmekteyiz. Buna ek olarak ön cephenin gerisindeki ikinci ve üçüncü savunma pozisyonlarının içinin boşaldığı anlaşılmaktadır. Bu dağınıklık içinde retçi olup kontratını bozmaya çalışanların, kaçakların, silah bırakıp teslim olanların sayısı artmış, bu kişilerin internet üzerinden yaydıkları bilgiler üzerine kontrat imzalayanların sayısında önemli bir düşüş olmuştur.
Rus ordusunun halinin askeri komuta tarafından V. Putin’den saklanamaz duruma gelmesi üzerine 2014’ten itibaren Ukrayna egemen topraklarından fiilen Rusya tarafından koparılan Donetsk ve Luhansk’ın meşruiyet kazanmamış yöneticileri zor ve şiddet ile asker alımlarını arttırmaya çalıştığını, Rusya kanunlarına göre yasa dışı oldukları halde Rus hükumeti veliliğinde organize edilen ve finanse edilen Wagner (yazarın Wagner üzerine bir çalışması için bakınız https://foreignpolicy.org.tr/wagging-wagner-genesis-of-a-russian-private-military-security-contractor/) özel askeri güvenlik şirketinin asker sayısının Ukrayna’da arttırılması, yine bu platform üzerinden cezaevlerinden toplanan hükümlülerin Wagner eliyle cephede çarpışmaya sürülerek Rus ordusunun savaşma gücünün arttırılmaya çalışıldığını görmekteyiz (bu hükümlülere savaştan sağ çıkmaları şartı ile özgür kalacakları vaat edilmiştir).
Yine içine düşülen çaresizlik içinde özellikle işgal edilen Ukrayna topraklarının askeri yönetimini üstlenerek sivil direnişi bastırmakla görevli (bir çok rapora göre sivillere uygulanan baskı ve işkencelerden sorumlu tutulan) Ulusal Güvenlik Muhafızları da daha fazla oranda cephe önlerinde operasyonlarda kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bunlar arasında adı ön plana çıkan Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçen Cumhuriyeti’nin Başkanı Ramzan Kadirov tarafından desteklenen kadyrovtsi olarak anılan Akhmat Taburu’dur (Çeçenistan’da konuşlu 141. Özel Motorize Alayı). Özellikle Haziran ayında yukarıda bahsi geçen durum ortaya çıktığında Ramzan Kadirov 4 yeni tabur oluşturduklarını ilan etmiştir. Bu yeni grupların Temmuz ayından itibaren cephe önüne geldiğini yine bu taburlardan esir düşen askerlerin anlatılarından anlaşılmaktadır.
Bu yukarıda sıralanan zayıflıklar ve yetersiz düzeltme çabaları, 6 Eylül’de başlayarak 5 gün süren bir Ukrayna hücumu ile Harkiv vilayetinin neredeyse tamamının Ukrayna devleti kontrolüne geri dönüşüne giden yolu hazırlamıştır. Cephe hattının Harkiv’de Ruslar aleyhine çökmesi ve benzer zayıflıkların cephe hattının diğer bölgelerinde olup, muhtemel bir başka Ukrayna hücumu ile çökmeye devam etmesi ihtimali V. Putin için geri dönülmez şekilde Ukrayna’da giriştiği savaşı kaybetmesi sürecini tetikleyecektir. Bu durumu anlayan V. Putin ilan ettiği seferberlik ile boşalan cephe hattını doldurmak istemektedir (bu arada Rus askeri mühimmat stoklarının bazı kalemlerde boşalması, yerli üretimin yavaşlığı veya yokluğu nedeniyle K. Kore, Çin ve İran kaynaklı mühimmat ile eksikler gidermeye çalışmaktadır).
Seferberlik neden daha önce ilan edilmedi sorusu önemlidir ve cevabı bir kaç faktör ışığında vermek gerekir. Birinci faktör Rusya devlet kurumlarında yaygın olan yolsuzluk ve sahte raporlama kültürüdür. Bu kültür daha derin ve uzun bir yazıyı gerektirir ancak kısaca karakterize etmek gerekir ise askeriyede en aşağı rütbeden en yukarıya, en basit süreçlerden, en karmaşıklarına kadar yapılan bildirim ve raporlamanın durumu en iyi gösterir şekilde formüle edilmesidir. Mesela Rus ordusu pozisyon kaybettiği halde cepheden gelen raporlama ilerlemeleri anlatmaktadır, tehçizat hali hazırda çalındığı halde çok bakımlı durumda hizmet görmektedir, talim edilmesi gereken asker sadece talim alanında fotoğraflanıp barakalarına geri gönderilmiş ancak üst düzey talimden geçtiği raporlanmıştır. Bu ve buna benzer örnekleri arttırmak mümkün ancak seferberlik kararının geç alınması ile ilgili vurgulanması gereken V. Putin’e yapılan en üst düzey askeri raporlamanın bu yolsuzluk ve sahtekarlık kültürü içinde cephede gerçek durumu aktarmadığı için V. Putin’in Rus ordusunun güçsüzleşip, kısmen felç oluşunu anlayamamasıdır.
İkinci faktör V. Putin’in imajı ile ilgilidir. V. Putin Ukrayna’yı işgalini Rusya içinde kolayca halledilebilecek kısa süreli bir “cerrahi müdahale” olarak tanıtmış ve toplumda kurmuş olduğu güçlü lider imajını bu “özel operasyon” ile pekiştireceğini hesaplamıştır. Ayrıca bu “özel operasyon’un” sözü verilen kısalığı topluma olumsuz bir yansıması olmayacağı, elde bulunan ve hazır kapasite ile bu işin halledileceği beklentisini pekiştirmiştir. Buna ek olarak üst düzey Rus yöneticiler seferberlik ilan edilmeyeceği sözünü savaşın başından, seferberlik ilanından bir hafta öncesine kadar defalarca vermişlerdir. Ancak Ukrayna’da ilk aşamada gelen geniş toprak kontrolü bazlı askeri başarının Kıyiv, Çernihiv, Sumıy ve en son Harkiv’in kaybı ile başarısızlığa dönüşmesi V. Putin’in yıllarca inşa ettiği güçlü dünya lideri imajı açısından halihazırda bir problem haline gelmiş iken, bir de bunun üzerine Ukrayna’da içine düşülen vahim durumdan kurtulmak için seferberlik ile Rus halkından yardım istemesi manasına gelecekti. “Güçlü liderin” basit olarak lanse ettiği küçük bir operasyonu bitirmeyi beceremediğini halkın görmesine neden olacağını öngördüğü için V. Putin seferberlik ilanından kaçınmıştır.
Üçüncü faktör kurulan propaganda kurgusu ile alakalı bir komplikasyon. V. Putin bu “özel operasyonu” başlatırken kurduğu propaganda anlatım formülü “Ukrayna’da bulunan neo-nazilerin” temizlenmesi ve bu “nazilerden” zarar gören Rusya yanlısı halkın nazi düşman ordusundan kat kat daha güçlü olan ve yenilmez Rus ordusu tarafından korunmasına dayalıydı. Bu formülün öğeleri V. Putin yönetiminin elinde tamamen kontrol altında olan basın tarafından 2014’ten beri Rusya halkına işlenmekteydi. Ancak seferberliği meşrulaştırmak için aktif halde olan “özel operasyon” anlatı öğesinin, “savaş” kodlu bir anlatıya evrilmesi gerekmekteydi. Bu toplumda işlenmesi ve satın alınması daha zor bir kavram ve eylem çerçevesidir. Bununla beraber askeri güç kullanma meşruiyetinin sürmesi kitlelerin kontrolünün temini için kritik öneme sahiptir. Burada bahsedilen seferberliğin gecikmesi ile ilgili diğer faktörler, meşruiyetin devamı ve kitle kontrolü sağlanması için gerekli yeni propaganda anlatım öğelerinin kullanıma sokulmasını da geciktirmiştir. Rusya ordusunun zayıflıklarının seferberliği kaçınılmaz hale getirdiği bir durumda acele bir şekilde iç propaganda anlatısının Rusya’nın “nazi-Ukrayna” ordusu ile değil NATO’ya karşı mücadele ettiği ve artık bunun “özel operasyon” olmadığı ama Rusya’nın batıya karşı verdiği bir savunma savaşı olduğu temasını işlenmeye başlandığını gözlemliyoruz. Ancak zaruretin anlaşılması ile seferberlik ilanı arasındaki zamanın darlığı bu propaganda anlatısının toplumda köklenmesine henüz imkan vermemiştir ve bu temelde seferberliğe halk sathında olumsuz reaksiyonlar verilme ihtimali bu sebeple yüksektir.
Dördüncü faktör ise seferberlik için imkanlar ve potansiyelin sınırlılığı ile ilgilidir. Sovyetler Birliği Soğuk Savaş sırasında ortaya çıkabilecek ani bir savaş durumu için seferberlik halini göz önüne alarak kapasite planlamaları yapmış, bazı askeri yatırımları atıl kalacak dahi olsa buna göre yapmıştır. Ancak Rusya Federasyonu böyle bir plan ve yatırıma sahip değildir. 300 bin kişilik seferberlik bu sayıda insanın giydirilmesi, beslenmesi, yaşam alanlarının hazırlanması, talim ve eğitimi, uzun mesafelerde transferi, silahlandırılması, cephe gerisi sağlık hizmeti potansiyelinin arttırılması, taburların oluşumu için ağır silahların ve zırhlıların depolardan çıkarılıp yürür hale getirilmesi, cephe ve gerisi arasında lojistik hattın kapasitesinin arttırılması gibi bir çok sürecin planlanmasını ve işler hale getirilmesini gerektirmektedir. Bunun başarılmasının zorluğu seferberlik ilanının gecikmesinde merkezi bir role sahiptir.
Son olarak bu “kısmi seferberliğin” ilanın sonuçları ne olur sorusuna cevap vermeye çalışayım. Bu seferberlik Rusya’nın cepheyi genişletme, diğer dost olmayan komşu ülkelere saldırmasına ilk planda fırsat verebilecek şartların oluşmasına imkan verecek bir değişken değildir. Burada belirleyici olan öncelikle yukarıda bahsedilen dördüncü faktörün oluşturacağı olumsuz şartlardır. Bu şartlar seferber edilen 300 bin kişinin etkin bir orduya kısa bir sürede evrilmesine engeldir. Ayrıca esir Rus askerlerin anlatılarından yola çıkarak cepheye yeni sürülecek ordunun savaş yetkinliğinin talim eksikliği veya yokluğu, disiplinsizlik, retçiler, kaçaklar ve silah bırakıp teslim olanlar nedeni ile çok düşük düzeyde kalacağını ön görmekteyim. Eğer Ukrayna’ya yapılan yardımlar devam eder ve Ukrayna halkının ülkelerini savunma iradesi sürer ise bu kısmi seferberliğin Rusya’nın savaş şartlarını lehine çevirmesi sağlayacak şartları oluşturmasını öngörmek mümkün değildir.
©, Connecticut, 22 Eylül 2022