Share This Article
Türkiye-Mısır Deprem Diplomasisi, İlişkilerde Yeni bir Dönem Başlıyor.
3 Temmuz 2013’te dönemin Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es Sisi’nin Muhammet Mursi’ye karşı yaptığı askeri darbe ile yönetimi ele geçirmesine karşı Ankara’nın sert dille eleştirmesi sonucunda Türkiye-Mısır ilişkileri son derece gergin bir hal almış ve iki tarafın bölgesel sorunlarda birbirine karşı hasmane bir tutum sergilenmesine yol açmıştır. Mısır yönetimi buna karşı Türkiye Büyükelçisi’ni istenmeyen adam (persona non grata) ilan etmiştir.[1] Mısır Büyükelçisi’ninde Ankara’yı terk etmesi üzerine ilişkiler maslahatgüzar seviyesine inmiştir.
2016 yılında Başbakan Binali Yıldırım’ın Mısır’la ekonomik alandaki iş birliğinin devam etmesi gerektiği konusundaki açıklaması Kahire tarafından da olumlu karşılanmış ve mevcut hükümetin Ankara tarafından kabul edilmesi istenmiştir.[2]
Her ne kadar siyasi ilişkilerde süreç en düşük seviyeye inse de, ekonomik ilişkiler belirli bir seviyeyi sürdürmekte devamlılık göstermiştir. İki ülke arasında 2005’te imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması ile önemli bir atılım sağlanmış ve ikili ticaret hacmi 2018 ‘de 5 milyar dolar barajını aşmıştır.[3]
Ancak son yıllarda bölgesel ve özellikle Avrupa Birliği bağlamında gündeme oturan Doğu Akdeniz doğalgaz kaynaklarının paylaşımı ve buna bağlı olarak Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarının kıyıdaş ülkeler arasında belirlenmesi sorunu Türkiye’nin sorunlu olduğu ülkelerle olan dış politikasını gözden geçirmesini zorunlu kılmıştır. Ankara 2020’den itibaren bir dizi girişimlerde bulunarak, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır ile ilişkilerini yeniden tesis etmek için girişimlere başlamıştır.
Buna ilave olarak Libya’da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Trablus Hükümeti’nin Ankara tarafından desteklenmesi ve 2019 sonunda (Kasım ayında) Deniz Hak ve Menfaatlerin Korunması ve Karşılıklı Askeri İş birliği ve Yardım Anlaşması konularında iki farklı memorandumun imzalanması ile Halife Haftar’ı destekleyen grupta yer alan Kahire ile Ankara’yı karşı karşıya getirmiştir. Ankara Libya meşru hükümeti ile bu bağlamda Münhasır Ekonomik Bölge tayini anlaşması imzalamış, Birleşmiş Milletlere deklere ederek ilan etmiş ve meşruiyet kazanmasını sağlamıştır. *
Buna tepki olarak Mısır Yunanistan ile 2020 Ağustos ayında deniz yetki alanlarını belirleyen bir anlaşma imzalamış olmasına rağmen Ankara’nın tezlerine hassasiyet göstermiştir.
Karşılıklı yumuşama sinyalleri 2020 yılında gündeme gelmeye başlamıştır. Her iki tarafta istihbarat teşkilatlarının birbiriyle gerekli iş birliği içinde olduğunu kamuoyunda paylaşmışlardır. Birbirlerine karşı tavırlarındaki yumuşamayı uluslararası örgütlerdeki ilişkilerde olumlu yansıması ile ortaya koymaya çaba göstermişlerdir. Bunun en somut örneği Mısır’ın NATO toplantılarına katılmasını önlemek için Ankara’nın koyduğu vetoyu kaldırması olmuştur.[4]
2021 Mayıs ayında, 8 yıllık bir aradan sonra Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki Türk heyeti Mısır’da Dışişleri Bakan Yardımcısı Hamdi Sanad Loza ile müzakereleri başlatmak için Kahire’ye ziyarette bulunmuştur. Bu görüşme uzun bir gerilim sonrasında müzakerelerin yeniden başlatılmasında ve hem ikili ilişkilerin ve hem de Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin iki tarafın çıkarları açısından ele alınmasında önemli bir adım olarak görülmüştür. İkinci toplantı 7-8 Eylül 2021’de Ankara’da istikşafi (keşif ve tanıma amaçlı) görüşmeler şeklinde gerçekleştirilmiştir.
Halen iki ülke arasındaki sorunları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.[5]
– Mısır açısından Türkiye’nin Libya’daki askeri varlığı.
– Akdeniz’de doğalgaz kaynakları ile ilgili sorunlar.
– Türkiye’de ikamet eden ve Mısır tarafından terörist kategorisinde addedilen İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) mensuplarının faaliyetlerinin durdurulması.
– Mısır açısından Türkiye’nin Arap ülkelerinin iç işlerine karışmasının önlenmesi.
Görüşmeler sonrasında ortaya çıkan durum, her iki tarafında “güven arttırıcı önlemler” almak suretiyle karşılıklı güveni yeniden tesis etme yolunda çaba sarf etmeleri gerektiği değerlendirilmiştir.
2022 Haziran ayında Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati İslam Kalkınma Bankası’nın yıllık toplantısına katılmak için Şarm el Şeyh şehrini ziyaret etmiştir. Bu uzun aradan sonra bakan seviyesinde ilk ziyaret olarak belirlenmiştir.[6]
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2022 Dünya Kupası açılış törenine katılmak için gittiği Katar’ın Doha kentinde Mısır Cumhurbaşkanı es Sisi ile görüşme fırsatı yaratmıştır.[7]
Bütün bu gelişmeler iki ülke ilişkilerinin yeniden istenildiği ölçüde gelişmesine katkı sağlarken, 6 Şubat tarihinde ülkemizde meydana gelen büyük deprem felaketinin sonrasında Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry’nin dayanışma sergilemek ve taziyelerini iletmek için ülkemizi ziyaret edeceği haberi “deprem diplomasisi” açısından büyük bir önem kazanmıştır. [8]
Bakan Shoukry’nin Adana ve Mısır yardım gemisinin yanaşacağı liman olan Mersin’i ziyareti iki ülke halkları ve hükümetleri arasında dayanışma ve yardımlaşmayı pekiştirirken, güven ortamının yeniden tesisine katkı sağlayacaktır. Bu vesile ile Dışişleri Bakanları nezdinde sorunların en üst düzeyde ele alınması Kahire’nin Ankara ile ilişkilere ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi olarak ele alınmalıdır.
Ankara’nın dış politika uygulamasındaki stratejisini bölgesel düzeyde yeniden ele alarak bir seri girişimlerde bulunması meyvelerini yavaş yavaş vermeye başlamıştır. BAE, Suudi Arabistan ve İsrail’in yanı sıra Mısır’la tesis edilen iyi ilişkiler özellikle, Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne karşı yeniden değerlendirilmesinde olumlu katkılar sağlayacaktır. Bu ortam, bizim doğal gaz ile ilgili sorunlarda Avrupa Birliği’ne karşı daha tutarlı ve bölgesel desteği almış bir konuma sokacaktır. Doğal gaz ve deniz hak ve menfaatlerin belirlenmesi konusunda Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin olmazsa olmaz olduğu konusunda herkesin ikna olmasını sağlayacaktır. Bütün bu ilişkilerde de kazan-kazan (win-win) prensibinin esas olması arzu edilen yaklaşım şeklidir.
Bu bakımdan Mısır Dışişleri Bakanı Shoukry’nin ülkemizi ziyareti ilişkilerin istenilen düzeye getirilmesi ve sürdürülmesinde önemli bir fırsat olarak nitelendirilmelidir.
[1] BBC, ‘Türkiye ve Mısır Arasında Normalleşme: 2013’ten Bugüne Neler Yaşandı?’, BBC Türkce, 2022 <https://www.bbc.com/turkce/articles/cyxen30w0pvo>.
[2] ntv, ‘Mısır’dan Türkiye Açıklaması’, Ntv <https://www.ntv.com.tr/dunya/misirdan-turkiye-aciklamasi,6nadm3_-i06TwWQasWM7uw>.
[3] BBC.
*Münhası Ekonomik Bölge ilan edilmek zorundadır.
[4] Ragip Oylu, ‘REVEALED: Turkey Lifted Nato Veto over Egypt to Woo Cairo’, Middle East Eye, 2021 <https://www.haber7.com/dunya/haber/3094827-turkiyeden-misir-karari-ankara-natodaki-vetosunu-geri-cekti-iddiasi>.
[5] Ahmed Abdulhakim, ‘İstişareler-Kahire-ve-Ankara-Arasındaki-Gerilimi-Kıracak-Mı @ Turkish.Aawsat.Com’, Şarkul Avsat, 2021 <https://turkish.aawsat.com/home/article/3179536/i̇stişareler-kahire-ve-ankara-arasındaki-gerilimi-kıracak-mı>.
[6] Haber Global, ‘Bakan Nebati, İslam Kalkınma Bankası Toplantısına Katıldı’, Haber Global, 2021 <https://haberglobal.com.tr/ekonomi/bakan-nebati-islam-kalkinma-bankasi-toplantisina-katildi-180662>.
[7] Hürriyet, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’da Liderlerle Bir Araya Geldi’, Hürriyet Newspaper, 2022 <https://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-katara-gitti-42173824>.
[8] CNN Türk, ‘Mısır Dışişleri Bakanı’ndan 10 Yıl Sonra Ilk Türkiye Ziyareti’, CNN Türk <https://www.cnnturk.com/dunya/misir-disisleri-bakanindan-10-yil-sonra-ilk-turkiye-ziyareti>.