Share This Article
10.08.2021
Prof. Dr. Ali Serdar Erdurmaz
Euronews televizyon kanalının haberine göre Afganistan’da Afgan hükümet kuvvetleri ile Taliban arasında çıkan çatışmalarda 72 saatte 27 çocuk hayatını kaybetmiştir. ABD’nin kuvvetlerini çekeceğini ilan etmesi ve bunu işleme koyması ile birlikte Afganistan’da 2001 Ekim ayı öncesindeki duruma geri dönülmeye başlanmıştır. Bilindiği gibi 11 Eylül saldırılarının sorumlusu El Kaide’ye güvenli liman (safe haven) sağladığı gerekçesi ile7 Ekim 2001 tarihinde bu ülkeye ABD tarafından müdahale başlamıştı. Kabil’i hızla kontrol altına alarak, yönetimi Taliban’ın elinden alan ABD ve NATO kuvvetleri bu güne kadar etkin merkezi bir hükümet kurarak, Taliban’ın etkisini ortadan kaldırmada başarılı olamamıştır.
Gelinen noktada gelişmeler incelendiğinde, Taliban’ın ABD ile herhangi bir anlaşmaya ve hatta görüşmeye yanaşmaması, çekilme sonrası Taliban’ın yönetimi yeniden ele geçirmek üzere çatışma, suikast, terör faaliyetleri dahil her türlü eylemi meşru hükümete karşı uygulayacağı izlenimini kuvvetlendirmektedir.
Taliban güçleri kuzeyde yaptıkları saldırılarda kendileri için stratejik olarak nitelendirdikleri ve uyuşturucu kaçakcılığının kavşak noktası olan Kunduz şehrini ele geçirmiştir. Bu saldırılar karşısında ABD’nin hava desteğinin dışında hükümet kuvvetlerine batıdan bir destek sağlanamamıştır. ABD Başkanı Joe Biden ABD’nin hava ve lojistik desteğinin çekilmeye rağmen sürdürüleceğini belirmesinin Taliban üzerinde olumsuz bir etkisi olmamıştır. Taliban sözcüsü; “sorunu hükümet ile barışçı yollarla çözmek istiyoruz, ancak hükümetin kayıtsız kalması bizi saldırıya zorluyor. Bu nedenle Başkenti ele geçirene kadar saldırılarımız sürecek” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.
Diğer taraftan Taliban temsilcilerinin Çin ziyareti ve kendilerini uluslararası siyasette meşrulaştırma çabaları endişe ile izlenmektedir. Bu ziyarette Çin’in uluslararası kuralları dikkate almayan yaklaşımı terrorist örgütün meşrulaştırılmasında ne kadar etkin olabilir bunu zaman gösterecektir. Ancak, Almanya Savunma Bakanlığı’na Kunduz’un geri alınması için yapılan destek çağrısı olumlu bir yanıt almamıştır. Almanya askerlerini çekmeden önce on yıl kadar Kunduz bölgesini Taliban güçlerine karşı korumuş ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük zayiatını burada vermiştir.
Belirli bölgelerde hükümet temsilcilerinin uyuşturucu ve yolsuzluk faaliyetlerine katılmaları halkın güvenini zedelemiştir. Bu nedenle özellikle Paştunların çoğunlukta olduğu kuzey-doğu bölgesinde halkın yeniden Taliban’ı destekleme eğiliminde olduğu gözlemlenmiştir. Bütün silahlı unsurların gücü elde etmek için kendilerini Taliban olarak nitelendirmelerine rağmen, Taliban genellikle Paştunlardan oluşmaktadır. Özbekler ve Tacikler Taliban’a karşıdırlar. Bu nedenle, Taliban kendisinin diğer bir deyişle, Paştunların çoğunlukta olduğu kuzey-doğu eyaletlerini ele geçirmek üzere saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Bu durumda Afganistan’da ikiye bölünmüş bir durum ortaya çıkması muhtemeldir. Kuzey-doğu eyaletlerinde Taliban’ın egemen olduğu bir yapı, diğer eyaletlerde ise, Özbek ve Taciklerin hakim olduğu bölünme ülkeyi etkileyecek anlamına gelmektedir.
Bu durumda, başkent Kabil ve diğer eyaletlerde Taliban’ın güç kazanmasının göründüğü kadar kolay olmayacağı söylenebilir.